Beschreibung

Arap dünyası 2011 yılında Tunus'ta baþlayıp kısa sürede Mısır, Libya, Suriye ve Yemen gibi ülkelere yayılan 'adalet, özgürlük ve onur' olarak sloganlaþtırılan bir deðiþim ve dönüþüm sürecine girmiþti. Bu sürecin üze-rinden on yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra bu ülkelerin bir kısmı iç savaþla farklı bir sürece evrilirken diðer bir kısmında da siyasal özgürlük adına elde edilen sınırlı kazanımların tamamı sona erdirildi. Arap devrimleri hem bölgesel hem de küresel ölçekte İslamcılık ve İslami hareketler, İslam-demokrasi iliþkileri gibi konuları tartıþmaya açmıþtır. Arap dünyasında yüzyıllık geçmiþleri olan İslami hareketler, bu devrimlerin fitilini ateþleyen sosyal yapılar olmamasına raðmen, örgütlü olma avantajıyla devrim taleplerinin etkin bir þekilde toplumsallaþmasını saðlamıþtır. 'Özgürlük, adalet ve onur' olarak öne çıkan bu talepler, tüm İslami hareketler tarafından benimsenmiþ ve bu hareketlerin dinî bir cemaatten siyasi bir partiye dönüþmesinde kullandıkları temel argümanlar hâlini almıþ, hatta kurdukları parti adları hâline gelmiþtir. Günümüz İslam dünyasında hâlâ canlılıðını koruyan din-siyaset iliþkileri baðlamında yapılan tartıþmalara bir katkı sunmasını umduðumuz bu çalıþmada, söz konusu hususun bazı teorik ve pratik yansımalarının izini sürmeye çalıþtık. Müslümanların tarihsel siyaset tecrübelerinin neler olduðu, çaðdaþ İslami hareketlerin siyasi iktidar ve toplum hakkındaki görüþlerini belirleyen söylemlerin etkisinin ne olduðu gibi sorulara cevap aradık.