Beschreibung

Hemen herkesin aþina olduðu ancak tanımlamaya gelince zorlanılabilecek bir kavram olan bohemin ilk karþılıðının "derbeder" olması belki de ilk ipucudur. Paris merkezli ilk bohem sanat toplulukları içinde yer alan Henry Murger, Nerval, Gautier, Baudelaire ve Rimbaud gibi sanatkârlar, tarihsel anlamda 20. yüzyılın ikinci yarısından günümüze farklı coðrafyalarda muhtelif muadiller üretmiþ, bu itibarla yerel baðlamından sıyrılarak evrensel, çok boyutlu ve kompleks bir deðer haline gelmiþ bohem tipinin öncü temsilcileridir.


Topraklarımıza asırlık bir gecikmeyle giren bu kavramın ve bohem sanatkâr profilinin belki de bu yönüyle pek de tanınmayan bir öncülü vardır: "?air-i Azam" Abdülhak Hamit Tarhan. Ancak bohem, bir kuþak hareketi olduðundan, tarihinin yazımı için kuþakları beklemek gerekecektir. 1930'ların baþında Fikret Adil önderliðinde þekillenen, Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Aka Gündüz ve Mahmut Yesari gibi isimlerin yer aldıðı Asmalımescit Kuþaðı, ardından, 50'li yılların ikinci yarısında Attila İlhan'ın etrafında toplanan Demir Özlü, Ferit Edgü, Orhan Duru, Ahmet Oktay ve Tezer Özlü gibi kalemlerin teþkil ettiði Baylan Kuþaðı iki ana dalgayı oluþturur. Bu iki kuþaðın yanı sıra, herhangi bir topluluðun organik bütünlüðüne dahil edilemeyecek oldukları halde mizaçları ve sanat telakkileriyle bohemi derinlemesine yaþamıþ Orhan Veli Kanık, Cahit Sıtkı Tarancı ve Sait Faik Abasıyanık gibi þahsiyetler de serencama katılır. Keza Oðuz Haluk Alplaçin, nam-ı diðer "Hayalet Oðuz", lakabına yaraþır biçimde kitabın sayfaları arasında dolaþır. Kitap boyunca adı sık sık zikredilen Lebon, Markiz, Baylan, Degüstasyon gibi bohem uðraðı mekânlar ise kitabın öbür kahramanlarıdır.


Cem Yılmaz Budan, kökeni itibarıyla kısaca "Batı'da burjuva ideolojisinin egemen söylemi etrafında vücut bulan modern toplumun dayattıðı deðerler manzumesi karþısında geliþen entelektüel huzursuzluðun estetik düzlemdeki dıþavurumu" olarak tanımlanabilecek bohemin tarihsel ve sosyolojik arka planını ele alırken Türkiye'deki serüvenini nesnel bir deðerlendirmeye tâbi tutarak incelediði bu kapsamlı çalıþmasında, tıpkı kavramın kendisi gibi, zevkle ve merakla okunacak þenlikli bir kitap ortaya çıkarmayı baþarıyor.