Beschreibung

Bu perde çocuk perdesi deðildir. Bu perde ibret perdesidir. Perdenin hakkını vermek için perdeyi yıkmak gerekir.

Karagöz ile Hacivat'ın günümüze kadar yüzlerce hikâyesi anlatıldı, sayısız gölge oyunları sahnelendi, filmlere konu oldu ve üzerine pek çok araþtırma yapıldı.

Bütün bunlara raðmen Geleneksel Türk Tiyatro Tarihi'nin bu eþsiz kahramanlarının gerçekten yaþayıp yaþamadıkları hâlâ tartıþma konusudur.

Fatih Mehmet Ünlü þimdiye kadar anlatılanlardan çok farklı bir Karagöz ile Hacivat hikâyesi sunuyor bu kitabında. Yazar, Sola Unitas Yayınları tarafından yayınlanan baþka bir Karagöz ile Hacivat hikâyesi ile birlikte bu eserinde de, kendine has üslubuyla okuyucuya bambaþka bir okuma deneyimi sunuyor.

Orhan Gazi, Karagöz ile Hacivat'ın ölümünden sonra çok kederlenir. Bir mecliste, ''Karagöz ile Hacivat'ı yaþatın!'' diye buyurur. İstediði, ikisini ebediyen yaþatacak sanatsal bir fikrin bulunmasıdır.

Ne denli adil imiþ kâinat! Ne yersen ye, düþüp gider hep yolda. Ne denli adil imiþ kâinat! Herkesin son hanesi toprakta. Þeyh Efendi günde beþ öðün et yer, amma adım atamaz. Hacivat'a üç hurma, bir meyva; amma koþar Hacivat. Sor ahiye; güldün mü sarayda, hamamlarda? Sor ahiye, sevdin mi bir canan doya doya? Sor ahiye, yaþadın mı gönlünce kâinatta? Bir de fakire sor, duy; aynı cevap.

Karagöz - Hacıvat 1. Kitap