Beschreibung

Bireyin, toplumun ve tüm insanlıðın varlıðı ve geliþmesi deðerlere (özellikle ahlâki deðerlere), onların gerçekleþmesine baðlıdır. Ahlâkın hukukla iliþkisi, hukukun adalet dolayısıyla temelde ortak bir deðere sahip bulunduðu ahlâk karþısında tavrının ne olacaðı sorunu da iþte burada ortaya çıkmaktadır. Deðerlerin içerikten yoksun bulunuþu ve aynı zamanda insanın bir eþya (bir nesne) olarak deðil de, bir kiþi (bir özne) olarak ele alınmasının ve hiç bir amaca sırf araç durumuna getirilmemesinin de ahlâki bir buyruk olduðu göz önünde bulundurulursa, hukukun insan kiþiliðinin geliþmesine, onun kendi amaçlarını gerçekleþtirmesine engel olmamasının zorunluluðu ve bu nedenle de hukukun sadece adalet deðeri ile (düzenle) yetinmesinin, bireysel vicdanlara karıþmamasının, yaratıcı bireyin hiç bir yandan baskıya uðramamasını saðlayacak önlemleri içermesinin gereði açıkça anlaþılmaktadır.