Beschreibung

Fransız romancı Stendhal "roman yol boyunca gezdirilen bir aynadır" der. Sabahattin Ali de 1903-1914 yılları arasında Edremit sokaklarına, evlere, çarþılara, bahçelere, köþklere, devlet dairelerine bir ayna tutar. Aynadan bize kadar yansıyanlar ilginç þeylerdir.

Biz de bu aynadaki yansıyan ve gözümüze iliþenleri okuyup anlamlandırmaya çalıþtık. Tamam, Yusuf'a "oku, bir meslek sahibi ol. İleride Muazzez'le evlendiðinde ona bakman için para kazanman gerekir" diyemedik. Ya da Þahinde hanıma "Emma Bovary baþaramadı, sen mi baþaracaksın! Boþ ver Bovarizm'i, hem þark tipi Bovarizm'i de pek beceremiyorsun. Onun yerine kızına ve damadına annelik et ve huzurlu bir biçimde yaþayın" da diyemedik. Ama Yusuf'un, Þahinde hanımın ya da Þakir'in görülenden öteye görülmeyen amaçlarını da ortaya koyduk. Þakir ile Yusuf arasındaki karþıtlıðın yanına, Yusuf ile Hacı Etem ya da Þakir ile Ali iliþkisindeki çeliþikliði de gösterdik ve açıkladık. Yazınsal göstergebilim ıþıðında Kuyucaklı Yusuf'a þöyle bir dokunmak istedik. Yusuf'un köylere gitmesine, at üstünde günlerce evinden uzakta kalmasına engel olamadık, ama onu bir anlatı kiþisi, bir eyleyen olarak yaptıklarını ve yapmak istediklerini bir bütünlük içinde ele aldık. Onun anlatı izlencesindeki göndereninin kim olduðunu ve amacını öðrendik.

Vardıðımız sonuçlar okuyucuyu da doyuma ulaþtıracak türden oldu.

Türk yazın dünyasına yararlı olması dileðiyle...