Beschreibung

İlk romanı Kapalıçarþı Cinayeti ile polisiye dünyasına Berna Tekdemir karakterini kazandıran, okurlar ve eleþtirmenlerden tam not alan Esra Türkekul'un yeni kitabı Cadıbostanı Cinayeti raflarda!

Berna geri döndü. Kapalıçarþı Cinayeti'nde gezdirdiði Amerikalı turist öldürülünce polisiye iþlere bulaþan genç rehber, bu sefer uslu uslu evinde otursa da kapısını gene bir cinayet çalıyor. Evinin yakınında, burnunun dibinde bir adam çalılıklarda ölü bulunuyor. Üstelik tahkikata gelenlerden biri ilk cinayetten tanıdıðı İlker Komiser, meðer o da baþkomiser olmuþ. Böylece Berna'nın annesi Süreyya ve teyzesi Nazmiye'yle geçirdiði sakin hayat sarsılıyor. Esra Türkekul, ikinci kitabında Berna'yı hayata biraz yakınlaþtırmıþ. Cinayeti çözmeye çalıþan kiþinin bizden biri olması da iþi daha inanılır kılıyor. Umarız Berna üçüncü kitapta biraz daha insan canlısı olur.
SEVİN OKYAY

Kendinden, çevresinden, ülkesinden ve bizzat hayattan mustarip turist rehberi-çevirmen Berna bu sefer karþımıza biraz daha deneyimli çıkıyor. Dahası, dayanamayıp daldıðı ve illa yüzünün akıyla çıkacaðı pek esrarengiz yeni cinayetle uðraþırken hayatı hep baþ aþaðı gitmeyecekmiþ havalarına bürünüyor. İlk romanı Kapalıçarþı Cinayeti'yle polisiye edebiyatımızdaki özel dedektifler arasına baþarılı bir giriþ yapan yazar Esra Türkekul'sa, neþeli anlatımı ve baþarılı kurgusuyla polisiye edebiyatımızda yerini peyderpey saðlamlaþtırıyor.
ALGAN SEZGİNTÜREDİ


"...Çalıþma odama yeniden dönünce, her konuda çok çabuk pes ettiðim fikri beynimi iþgal etti. Sanırım bu düþünceyi tetikleyen, senelerdir dokunmadıðım mantar panoda asılı eski notlar, alıntıladıðım sözlerdi. Yıllar içinde gözümün alıþtıðı iþlevsiz bir dekor olmanın ötesine geçememiþlerdi. Boþandıðımdan beri daracık konfor alanımın içinde, risklerden kaçınmaya çalıþarak yaþamıþtım. Son zamanlardaysa içimde nereye akıtacaðımı bilemediðim bir enerji vardı. Önüme serili milyonlarca seçenekten hangisinin peþinden gideceðime karar vermeye çalıþıyordum. Sahildeki ceset de iþte o milyonlarca seçenek içinden ıþıklar saçarak yükseliyor ve beni çaðırıyordu. Bir yerden baþlamam, odaklanmam ve devam etmem gerekiyordu. Oyun bile olsa... Cinayet oyunu..."