Beschreibung

Mesîhî, XVI. yüzyılda yaþamıþ, Klasik dönem Türk þâiridir. Dîvândaki þiirlerinde genel olarak aþk ve ıstırâp, tasavvuf, zamandan þikayet gibi konuları iþlemiþtir. Þiirlerinde Nevâyî ve Fuzûlî'nin etkisi görülmektedir. Asıl adı İsa'dır. Priþtina'da doðan þairin, ne zaman doðduðu ile ilgili net bir bilgi yoktur. 1512'de Bosna'da vefat etmiþ ve burada topraða verilmiþtir. Genç yaþta İstanbul'a gelip medrese öðrenimi gören Mesihi, bir süre sonra hat sanatına merak sarmıþtır. İçkiye olan düþkünlüðü nedeni ile görevini tam olarak yapamadıðı rivayet edilir. Aþık Çelebi'ye göre ya Tahtakale'de ya meyhanede ya da güzellerle gül bahçelerinde olurmuþ. Koruyucusu olan Hadım Ali Paþa'nın ölümü üzerine yoksul bir yaþam sürmüþtür. 'Mesihi fevt þüd' (H. 913) cümlesi Mesihi'nin ölüm tarihini bildirir.
Mesihi, yaþadıðı dönemde adı en güçlü þairler arasında sayılmıþ, din dıþı divan þiirinin öncülerinden biri olarak kabul edilmiþtir. Aþık Çelebi; Ahmet Paþa ve Necati'den sonra onun adını da tezkirelerinde zikreder.
Mesihî divanının en karakteristik örneði kabul edilen 'Bahariyye' kasidesi, 1774 yılında Sir William Jones tarafından yayımlanan 'Asya Þiiri Antolojisi'ne alınan tek Türk þiiridir. Bahariyesi Baki tarafından tanzir edilen Mesihi'nin, özellikle Edirne'nin güzellerini konu alan Þehrengiz'i ünlüdür. 170 beyte yaklaþan bu Þehrengiz, Türk edebiyatının ilk þehrengizi olarak kabul edilir. Bahar redifli bir murabbaı Hammer tarafından Almancaya, Gibb tarafından da İngilizceye çevrilmiþtir.
Yukarıdaki anlattıðım bilgiler ıþıðında Mesihi, divan þiirinin estetik derinliði ve zenginliði ile adını ölümsüzleþtirmiþtir. Bu eser, Mesihi'nin sanatını ve dünyasını incelerken onun þiirlerinde derinlemesine yer etmiþ olan din ve tasaavvuf temalarını, dilin inceliklerini ve dönemin edebi gelenekleriyle olan iliþkisini ortaya koyuyor.Mesihi'nin þiirleri, yalnızca kelimelerle örülmüþ bir sanat eseri olmanın ötesinde, Osmanlı kültürel ve düþünsel hayatının da bir yansımasıdır. Bu çalıþma, Mesihi'nin hayatını, eserlerini ve edebiyatımızdaki yerini titizlikle ele alarak, onun mirasını günümüz okuyucularına sunmayı amaçlıyor.

Divan edebiyatının bu nadide temsilcisi üzerine yapılan bu akademik inceleme, hem edebiyat tarihine ilgi duyan okurlar hem de bu alanda derinleþmek isteyen akademisyenler için vazgeçilmez bir kaynak olacaktır.