Beschreibung

Yeryüzünde bulunan her madde ve her þey, elektrik ve manyetik bir etkiye sahiptir. Güneþ, volkanlar, bulutlar, bulutların çıkardıkları þimþekler, yıldırımlar, milyonlarca ve hatta milyarlarca yıldan bu yana çevremizi saran doðanın, manyetik alanlarını oluþturmuþlardır. Bunlara uzaydaki ve dünyamızın derinliklerindeki yeraltı ıþınlarını da eklemek gerekir. Bütün bunlar bize, her cismin özel bir enerjiye sahip bulunduðunu, her enerjide de elektro manyetik bir özellik bulunduðunu anlatır. Atomların, hücrelerin canlı olarak kalabilmeleri bu ( + ) ile (-) kutupların arasında sürekli bir gidiþ geliþin varlıðından kaynaklanır. Hastalıkla saðlıðın kaynaðı, bu bitip tükenmek bilmeyen koþuþturma ve yaþamımızı etkileyen enerjiyi doðurur. Bu enerji kalp ve beyin baþta olmak üzere, bütün hayati organlarımızı çalıþtırır. Akupunktur, derideki belirli noktaların aracılıðıyla aktiviteyi etkileyerek mevcut bozukluðu düzeltebilirse, o zaman, hastalık gider yerine saðlık gelir. Genel olarak insan vücudunda altıncı his adıyla tanıtılmak istenen fonksiyon da aslında elektro manyetik bir duyudan baþka bir þey deðildir. Manyetizma ise sadece, bir bilgi aktarıcılıðıdır. Bu duyu, bilinen beþ duyumuzdan çok, bambaþka bir nesnedir. Bunun derlediði bilgiler, bilinçaltında depolanır ve zamanı gelince de tepkisini gösterir. Vücut hücrelerinin, manyetik alanları algılayıp, bunlara özel tepki göstermesinde de özel bir sebep vardır. Enerji dünyası bir süreç içerisindedir. Batılı anlayıþın nasıl Einstein'ın tanımladıðı ikili bir sistemi varsa, Çin felsefesinde de bunun benzeri Ying ve Yang vardır. Bu ikili sistem sanıldıðının tersine, birbirini tamamlar ve hiçbir zaman biri ötekisini kösteklemez ve hatta bilakis destekler. Bunlar tıpkı gece ile gündüzün birbirini izlemesi gibi tutarlı bir yasa gereðidir. Yani aynı gerçeðin iki farklı yüzleridir. Bu iki sistem madde dünyasını ayakta tutar. Doðu tıbbı filozofları "Kokular, renkler ve sesler yankılanır." derler. Akupunktur hem felsefe ve hem de tekniktir. Akupunktur hekimleri hastalara ve hastalıklara yaklaþımları batı hekimliðinden çok farklıdır. örneðin: Akupunktur hekimleri hastanın yüzünü, görünüþünü, gözlerinin ve derisinin rengini, kokusunu ve bütün bedenini çok büyük bir dikkatle incelerler. Batı tıbbı gibi sadece hastanın þikâyeti ile ilgili bölgeleri incelemezler. Mesela bir hastanın dilini adeta milimetrik bir þekilde inceleyerek elde ettiði bulgularla iç organların durumları arasında bir baðlantı kurarlar.
Örnek: Alt ve üst göz kapakların þiþmesi dalak organındaki nemlilikle, bu kapakların felci ise mide yolu ile ilgilidir. Gözün beyazı kanlanırsa akciðer sebeptir. Akciðerin yönettiði, baðlı olduðu doku deri olduðu için derideki her türlü durum için akciðere uygulama gereklidir.
Batı tıbbında bir tek nabız yeri varken doðu tıbbında on iki temel organa uyan on iki tane nabız vardır. Enerjinin aktıðı akupunktur çukurlarında enerji ters bir þekle gelmesiyle düðümlenirse, yani denge bozulursa, hastalıklar oluþur. Akupunktur çukurlarından veya noktalarından yapılan giriþim bu durumu normale çevirir. Bu halde þifanın kendisidir, akupunktur. Bu nedenledir ki konular gerçek bir akupunktur felsefesi açısından ve bütüncül bir hekim gibi düþünülerek deðerlendirilmedikçe ve söylenen prensipler çerçevesinde bir kanıya varılmadıkça akupunktur uygulamalarından gerçek bir kalitede, bütüncül bir þekilde yararlanılamaz. Elinde iðne ile dolaþan kim olursa olsun evrensel yasalardan haberdar olmayanlar bu yolun gerçek erleri olamaz. Hekimliðin hem bilim hem de çok ince bir sanat olduðu hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır. Akupunkturun hastalıklarda etkili bulunmadıðını kabul etmek hatalı bir davranıþtır. Bu genelde konu hakkında yeterli bilgi ve hünere sahip olmamaktan ileri gelir. Yani þikâyet olarak görülen hadiselerin meydana gelmesindeki nedenlerin tamamen açıklıða kavuþmamasındandır. Akupunkturda, yaþam enerjisinin bozulmasına neden olan çukurun hangi çukur olduðu, çukurun yeri ve iðne ile buluþacak olan merkezin teþhisi altın deðerindedir. Bu kitap size güçlü ve yetenekli olduðunuz yönleriniz ile zayıf olduðunuz yönlerinizi göstermek için yardımcı olabilir. Bu yardım sayesinde sizler güçlü yanlarınızın ne kadar farkında olursanız, yeteneklerinizin ve mutluluðunuzun da sizinle o kadar birlikte olacaðını düþünebilirsiniz.
Kiþinin kendisi olabilmek için kendisini bilmesi, tanıması gerekir. Aslında bizler mutlu olmak için -saðlıklı olmak için gereken þeylere sahibiyiz. Sadece bunları bilmemiz, öðrenmemiz, fark etmemiz gerekir. Öðrenmek fark etmektir.