Beschreibung

Tercümesini sunduðumuz bu eser, Dünya genelinde oldukça yaygın olup ülkemizde de müstesna bir maziye sahip Nakþibendi tarikatının, Osmanlı topraklarına giriþi ve burada kendisine bir mevcudiyet tesis ederek nasıl kalıcı bir hale geldiðini dönemsel bir sınırlandırma içerisinde incelemektedir. Yazarın eserinde temel aldıðı dönem olan 1450 -1700 arasında Osmanlılar, yerel bir devletten imparatorluða dönüþmüþ ve İslam coðrafyasının büyük bir bölümünde hâkim otorite haline gelmiþtir. Bu nedenle araþtırmanın kapsamı İstanbul ve Anadolu'nun yanısıra Arap toprakları ve Balkanları da kapsamaktadır
Nakþibendiyenin, toplumsal ve kültürel dokusunda tasavvufun önemli bir yer tuttuðu Osmanlı İmparatorluðuna, birbiri ardınca gelen Müceddidiye ve Halidiye kolları aracılıðı ile girdiði fikri gerçeði tam yansıtmayan genel kanaatlerdendir. Gerek tarikatın ismini aldıðı Muhammed Bahaeddin Nakþibend ve onun ilk haleflerinin devrinde, gerekse tarikatın içerisinden çıktıðı tasavvufi gelenek olan Hacegân döneminde, bu tarikat Osmanlı entellektüel ve yönetici çevreleri tarafından yakından takip edilmiþ ve 15. yüzyılın ortalarından baþlayarak kendisine Osmanlı topraklarında bir mevcudiyet tesis etmeye baþlamıþtır.