Beschreibung

Hakkî, Arapça ve Farsçadaki tüm ustalıðına raðmen binlerce manzumesini Türkçe kaleme almıþ; Türkçeyi iþleyip, mamur etme gayesindeki bir þiir ustasıdır. Böyle olmasaydı, onun þiirinin Yûnus'unki kadar yalın, Mısrî'ninki kadar heyecanlı ve coþkulu olduðunu fark edemez ve þiirdeki dehasına hayran kalamazdık. Her konuda ve yüzden fazla eser vermiþ olmasına raðmen, bize gönül dünyasının kapılarını asıl açan, sıcaklıðını hissettiren ve kendisini daha çok sevdiren onun Türkçe þiirleridir.
Hakkî'ye göre þiir, letâfeti ve tarâveti deðil, þifayı ve devayı gaye edinmelidir. Her bir beyit dünya görüþümüzü, dünya görüþümüz de hayat tarzımızı belirlemelidir. Bu ilkeden hareketle Hakkî, düþünce ve duyguyu en güzel haliyle ifade edecek þekilde Türkçe þiir dilini bulmuþ, bunu da þiirin mükemmel kalıpları içinde bizlere sunmuþtur. Günlük konuþma dilinin anlatım zenginliði içinde, doðal, sade ve zahmetsiz; ancak bir o kadar da tesirli bir üslup kullanmıþtır. Bu sayede onun þiiri kurucu metinler arasında yer almıþ, kendisi de ''Türkçeyi Kuran'' þairler arasında sayılmıþtır