Beschreibung

Bu derlemedeki yazılar, geçmiþi yorumlamak ve geleceði tayin etmek için verilen mücadelenin ana mecralarından biri olan arkeolojinin politikasına ıþık tutuyor. Arkeoloji, üzerinde hak iddia ettikleri toprakla aralarındaki tarihsel baðı ispat etmek isteyen ulusdevletlerin, kendilerine þanlı bir geçmiþ kurgulamak isteyen halkların ve toprak gasplarını medeniyet anlatılarıyla meþrulaþtırma gereði duyan kolonyal güçlerin elinde etkili bir araca dönüþmüþtür.

1980'lerden itibaren disiplin içinden ve dıþından arkeoloji pratiðine yöneltilen tüm eleþtirilere raðmen, Irak'tan Filistin topraklarına kadar 21. yüzyılda yaþanan çatıþmalar, arkeolojik eserlerin günümüzde hâlâ savaþ sahalarına sürülebildiðini gösteriyor. Bu derlemeye katkıda bulunan yazarlar, ulusların inþa süreciyle beraber bilimler arasındaki yerini saðlamlaþtıran, kolonyalizmin himayesi altında serpilen ve kapitalizmle eklemlenen arkeolojiyi, bu güçlerle arasındaki karþılıklı üretim ve yeniden üretim iliþkisini gözden geçirmeye çaðırıyor. Hepsinden önemlisi, arkeologları, ölü topluluklarla deðil yaþayan insanlarla ve günümüzde hâlâ etkinliðini sürdüren nesnelerle çalıþtıklarının bilincinde olup buna uygun bir etik geliþtirmeye davet ediyor.