Beschreibung

Dünyada varoluþumun bu kadar sorunlu olacaðını hiç tahmin etmezdim. Yirmi yaþında, kalıbı, rotası, adı gayet belli bir hayata yazılıydım. Otuz yaþına geldiðimdeyse, bin kapıdan kıþlanmıþ bir tavuk kadar þaþkındım. Ne bir rotam, ne kalıbım, ne de adım kalmıþtı artık. Bildiðim, öðrendiðim hiçbir þeyden emin deðildim.
Musahhih Yusuf otuzlu yaþlarında iþinden olmuþ, yoksul bir hayat sürmektedir. Cebinde tabancası, yüreðinde isyan duygusuyla, artık tükettiði büyükþehri terk ederek kapaðı Diyarbakır trenine, bir yük vagonuna atar... Ona bu yolculukta, gözünün bir yerden ısırdıðı Þair eþlik edecektir. Böylece Yusuf için uzun, zorlu ve hayli çalkantılı bir hesaplaþma baþlar. Çünkü Þair, elindeki defterden, Yusuf'un kayıp babasının da rol aldıðı hikâyeler okurken, ikiliyi götüren tren, dura kalka patlayan bombaların, suikastlerin içinden geçerek kargaþanın hüküm sürdüðü ülkenin uçsuz bucaksız bozkırında bir fermuarı çeker gibi yol alır.
Kendilerini vaktiyle güzel bir ihtimal olan devrime adayanların, devlet þiddetiyle sönüp giden hayatların izini süren, yakın tarihin kirli sırlarını aralayan, buna karþın coþkuyu, inancı ve aþkı da heybesine katan bir hikâye anlatıyor Murat Uyurkulak. İlk baskısı yirmi yıl önce yayımlandıðında edebiyatımıza damga vuran ve bugün de etkisinden hiçbir þey kaybetmeyen Tol, fantastik olduðu kadar gerçek, samimi olduðu kadar yaratıcı bir eser; isyanın, haklı bir intikamın romanı.