Beschreibung

Kırılmıþ, paramparça, mahvolmuþ... Kaputt, Almancada tam olarak bu anlamlara geliyor. İkinci Dünya Savaþı sonrası Avrupasının o enkaz hali daha baþka hangi sözcükle anlatılabilir ki? Malaparte, yazıldıðı günden bugüne kadar çok konuþulan baþyapıtını, 1941 yazında, Almanların Rusyaya açtıkları savaþın baþında, Ukraynada bir köylünün evinde yazmaya baþlamıþ. Yalnızca cephelerdeki deðil, cephe gerisindeki vahþeti de cümleleriyle okurun beynine kazıyan Malaparte, sayfalar boyunca bombardımanların altında, karla kaplı ormanların derinliklerinde, Nazi liderleriyle yapılan yemekli partilerde dolaþıyor. Avrupa uluslarının yazgılarının en zalim haliyle nasıl çizildiðini okura keskin bir dille anlatıyor. Kaputtun okura ulaþabilmesinin ilginç bir öyküsü var; bu yolculuk boyunca Malapartenin elyazmalarını paltosunun astarına dikili olarak taþıması. Tıpkı okurun bir kere okuduktan sonra, bu kitabın ruhunu yüreðine dikili olarak taþıyacaðı gibi...
Orospuluk etmek þimdilerde İtalyada pek revaçta. Herkes orospuluk ediyor, Papa da, Kral da, Mussolini de, sevgili prenslerimiz de, kardinaller de, generaller de, hepsinin yaptıðı orospuluk iþte. İtalyada hep öyle olmuþtu, hep öyle olacak. Ben de orospuluk ettim, hem de yıllar yılı, bütün diðerleri gibi. Derken o hayattan iðrendim, isyan bayraðını açtım, soluðu hapiste aldım. Ama soluðu hapiste almak da orospuluk etmenin bir biçimi. Kahramanlık taslamak da, özgürlük için savaþım vermek de orospuluk etmenin bir biçimi İtalyada. Kurtuluþ yok...