Beschreibung

Glosbe dünyaya düþmüþ o þiddetli depremler meydana gelmiþti, yerin altından göklere kadar sular fıþkırıyordu. Göklerden de o derce yaðmur yaðıyordu.

Bir kaç saat evvel Allah'a ve peygamberine asi gelen insanların cesetleri suyun içinde yüzüyordu. Ne kadar çok ceset vardı. Oluþan anaforlar cesetlerin suyun yüzüne çıkmasına izin vermiyordu, adeta cesetleri parçalıyordu. Arada gelip camları parçalayan cesetler Nuh'u korkutmuþtu. Hepsinin gözleri yuvalarından fırlamıþtı. Nuh gördükleri karþısında bunların bu kadar korkmuþ olacaðına ihtimal vermiyordu. Doðrusu ölmeden önce din günündeki ecirleri idi onlara son nefeslerinde bu þiddetli korkuyu yaþatan.

Dünyada tek bir kara parçası varken, kara parçalanmaya kıtalar oluþmaya baþlamıþtı. Oluþan kıtaların aralarındaki dev boþluklara sular doluyor, yeni denizler, birbirine hiç benzemeyen toprak parçaları doðuyordu. Bu durum ne kadar sürer Nuh'ta bilmiyordu. Tek bildiði herþey bittiðinde ve karaya çıktıklarında hiçbir þeyin eskisi gibi olmayacaðı idi.

Dünya ilk kez tertemizdi. Her yer sanki yıkanmıþtı. Esen rüzgarı Nuh içine çekti.

Nuh herkesi bir araya topladı.

"Allah'ın insanlara verdiiði nimetleri azaltacaðını biliyordum ki ömür ve saðlık denen iki nimet de nankörler yüzünden geri alındı. Artık baþka bir zamanda baþka bir dünyada yaþayacaðız. ama eski bolluk ve güzellikten mahrum kalarak. Umarım sizden doðacak nesiller dünyaya barıþ ve mutluluk huzur ver dirlik getirir..."