Beschreibung

II. Meþrutiyet sonrası meydana gelen edebî faaliyetler, edebiyatımızın geliþmesine olumlu yönde tesirde bulunurken dönemin sanatkârları da kalem tecrübeleriyle farklı türlerin edebiyatımıza yerleþmesine katkı saðlamıþlardır. Bu dönem, Servet-i Fünûn topluluðunun etkisinin devam etmesi, Milli Edebiyat'ın hazırlık safhasında olması, Nâyîler ve Nev- Yunanîlik gibi kısa da olsa farklı edebî endiþeleri taþıyan sanatkârları bünyesinde bulundurması bakımından önemlidir. Dönemin derinlikli bir biçimde anlaþılması için devrin þair ve yazarlarını daha yakından incelememiz ve onların eserlerini detaylı bir tahlile tabi tutmamız gerekmektedir. Ali Mümtaz Arolat, 1918 ve 1926 yılları arasında yoðun olarak þiirle ilgilenmiþ ve Milli Edebiyat anlayıþına hece vezniyle kaleme aldıðı þiirleriyle baðlı kalmıþtır. Dönemin birçok edebiyat mecmualarında yerini alan, Cumhuriyet öncesi ve sonrasında yayımlanan iki de þiir kitabı bulunan þairin, hemen hemen tüm edebiyat tarihlerinde adı geçmektedir. Ancak bu bilgiler eksik ve birbirinin tekrarı olduðu için þairin edebî yönünü ve þiirlerinin özelliklerini ortaya koymaktan uzaktır. Ahmet Haþim ve Yahya Kemal'in temsilcisi olduðu "Saf Þiir" anlayıþı etrafında þiir kaleme almıþ olan ve Abdülhak Hamit Tarhan'ın "Ben daima bu genç þair gibi yazmak istemiþimdir" dediði Ali Mümtaz Arolat, "Hayat - İnsan - Eser" bakıþ açısını merkeze alan bu incelemeyle edebiyat tarihlerinde hak ettiði yeri de almıþ olacaktır.