Beschreibung

Geçen zamana kalemiyle meydan okuyan usta denemeci Uður Kökden'den 1900'lerin ilk çeyreðinden 2000'lerin ilk çeyreðine uzanan yıllara dair bir "zaman tanıklıðı": Yüzyıl baþına tarihlenen puslu Anadolu fotoðraflarından 1930'ların İstanbulu'na, parasız yatılı avlularından Paris kahvelerine, adliye koridorlarından tren kompartımanlarına, cezaevlerinden dergi bürolarına, Baðdat'tan Mekke'ye, Lozan'dan Afrika'ya taþınan bu incelikli "özgeçmiþ" dün ve bügün arasında saðlam köprüler kurarken, farklı coðrafyalarda hayat bulan çoksesli bir dünyanın da izini sürüyor.

"Küçük taþra istasyonlarının biricik canlılıðı su, ayran ya da simit satıcısı gençlerdi o tarihlerde. Bununla birlikte, büyük istasyonlarda sucuk-ekmek satanlara, dahası -Sivas'ta baþımıza geldiði gibi- kelle-paça satanlara bile rastlanırdı. Avrupa'da olduðu gibi, el arabalı kitap-gazete satıcılarıysa henüz ülkemizde yoktu. Buna karþılık, trenin pencerelerinden okunmuþ gazete, dergi ve kitap atılıyordu istasyonlarda! Bunların üstüne üþüþüyorlardı! Orta Anadolu'dan Doðu'ya gidildikçe artıyordu bu ilgi. Denebilir ki, trendekilerden çok dıþarıdakiler bir okuma telaþı içindeydi."