Beschreibung

Genç psikanalist Luca Nicoli soruyor, çaðımızın en önemli psikanalistlerinden Antonino Ferro yanıtlıyor. Yanıtlarını verirken hem teorisyen kimliðini kuþanıyor Ferro hem de divana uzanmak istemeyen hastası bir seansta onun koltuðuna oturunca divana uzanıp seanslara öyle devam eden oyunbaz kimliðini. Psikanalizin kurucularına duyduðu minneti de elden bırakmadan bilinenlerin kirli ıþıðının bilinmeyeni görmeyi engellememesi için neler yapılabileceðini anlatıyor. Kâh çerçeve, teori gibi günümüz psikanalizinin önemli alanlarını açıklıyor, kâh hastaya bir sonraki seansa gelmesi için geçerli bir sebep vermek için onunla nasıl bir oyun kurmak gerektiðini. Bir yandan deneyimi ve bilgisiyle genç psikanalistlere rehber olurken bir yandan da meraklıları için psikanalizin ulaþılmaz görünen sınırlarını nüktedan ve kıþkırtıcı diliyle aralıyor.

Antonino Ferro 2 Mart 1947'de doðdu. 2013-2017 yılları arasında baþkanlıðını da yaptıðı İtalyan Psikanaliz Kurumu'nun ve Uluslararası Psikanaliz Birliði'nin üyelerindendir. Avrupa, Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Avustralya'da pek çok kurumda misafir profesör olarak çalıþmıþtır. Çalıþmalarıyla psikanalizin geliþimine katkısı nedeniyle 2007'de Sigourney Ödülü'nü almıþtır. Günümüz psikanalizinin en önemli isimlerinden biri olan Ferro hem yetiþkinlerle hem çocuklarla çalıþmaktadır.

Psikanaliz aslında basit bir þey, uzun zamandır onu olabildiðince karmaþık ve anlaþılmaz hale sokan biz psikanalistleriz, sanırsınız ki Orpheus ile Pisagor'un gizemlerinden bahsediyoruz. Oysa psikanaliz feci basit bir iþlemdir: Bir araya geldiðimizde gerçekliðin vahþetini nasıl özümleyebildiðimizi anlatır.

Her çalıþmanın baþında Freud'dan alıntı yapmalı mı? Ya da genç analistler vakitlerinin çoðunu Freud okuyarak mı geçirmeli? Analiz süresi ne kadar olmalı? Analist yansızlıðının sınırları nelerdir? Psikanaliz deyince hemen herkesin aklında canlanan divan gerçekten gerekli mi?