Beschreibung

1912-13 Balkan Harpleri, Osmanlı İmparatorluðunun fiili sonunu ve müstakbel Türkiye Cumhuriyetinin siyasi ve demografik yapısını belirleyen dönüm noktasını teþkil ederler. Balkan ülkelerinin kurduðu ittifakın Trakya, Makedonya ve Arnavutluktaki Osmanlı ordularını imha etmesi neticesinde, Osmanlı Türkleri altı asırdan beri yerleþtikleri Balkan topraklarını kaybettiler. Balkan Müslümanları, kendilerine uygulanan planlı veyahut anlık vahþet neticesi atalarının topraklarından sonsuza kadar çıkıp gitmek, muhacir olmak zorunda kaldılar. Balkan Harplerinin acı meyveleri, Osmanlı siyasetindeki son çok kültürlülük ve bir arada yaþama istencini de kırarak, Birinci Dünya Savaþı ve sonrasında doruðuna ulaþacak muazzam bir toplumsal trajedinin de temelini attı. Hülasa, nereden bakılırsa bakılsın, 1912-13ün olayları, dolaylı ve dolaysız etkileriyle, modern Balkan, Türk ve hatta bir ölçüde Ortadoðu halklarının kimliklerini tayin edici surette belirledi. Bütün bu kader çizici karakterine raðmen, Balkan Harplerinin özellikle de askeri yönü çok az sayıda bütüncül çalıþmaya konu olmuþtur. Bu boþluðu doldurmak üzere önemli bir adım atmıþ bulunan Amerikalı tarihçi Edward J. Erickson, hem Türkçede hem de diðer dillerde mevcut literatürü mukayeseli olarak kullandıðı bu çalıþmasıyla Osmanlı Ordusunun feci maðlubiyetine yeni bir ıþık tutuyor. Yabancı hatıratlarda ve karþı propaganda eserlerinde düzen ile disiplini yerin dibine batırılan Osmanlı Ordusu, tam tersine, Alman akıl hocalarının otuz yıllık desteði neticesi muharip birlik teþkilatı ve yeni taarruz doktrinleri baþta gelmek üzere birçok konuda çaðdaþı pek çok Avrupalı ordudan bile ileri durumdaydı. Açıklıkla tespit ettiði bu avantajların siyasi entrikalar, beceriksiz istihbarat çalıþmaları ve kötü planlama neticesi nasıl boþa harcanıp gittiðini ortaya çıkarmakla kalmayan Erickson; Osmanlı
askeriyesinin hatalarından çok çabuk öðrenen esnek zihin yapısını da baþarıyla çözümleyerek, Birinci Dünya Savaþında tüm dünyayı þaþırtan Çanakkale ve Kut zaferlerinin maddi-manevi temellerini de gösteriyor. Bu titiz çalıþma gerek Osmanlı gerek modern dünya askeri tarihine ilgi duyan herkes için vazgeçilmez bir ana baþvuru kaynaðı niteliðindedir.