Beschreibung

Ziya Yılmaz'ın öyküsü, aslında birazda Türkiye'nin yakın dönem siyasal hayatının öyküsüdür. Memleketi Fatsa'dan baþladıðı yolculukla pek çok tarihsel olaya þahitlik etmiþ, pek çoðuna da birincil dereceden müdahil olmuþ bir devrimcinin öyküsüdür.
Ziya Yılmaz, hayata gözlerini yumduðu 2011 yılına kadar, bir dönem Türkiye'yi kasıp kavuran olay ve olgulara iliþkin konuþmamayı tercih etti. Saklayacakları olduðu için deðil, henüz zamanının gelmediðini düþündüðü ve geçmiþin mirasını konuþarak tüketmek istemeyen birisi olduðu için...
Peki, Ziya Yılmaz kimdir?
Fatsa'da Zeki Þahin'le kurduðu Türkiye İþçi Partisi ilçe teþkilatıyla baþladıðı siyasal serüveni, kısa bir zaman sonra tüm Karadeniz'i kapsayan, devrimci bir süreç haline geldi. O süreçte sahibi ve sorumlu yönetmeni olarak yayınlanmaya baþlayan Yeþil Fatsa isimli yerel gazete bölgenin en çok okunan ve takip edilen yayını oldu. TİP'te çeþitli ayrılıklar baþ göstermeden kısa süre önce Karadeniz'de ilk kez gerçekleþen çeþitli köylü yürüyüþleri ve dönemin en kitlesel eylemlerinden olan "Fındık Mitingleri" gibi eylemlerin doðrudan örgütleyicisiydi. 1970'lerin sonunda Fatsa baþta olmak üzere Karadeniz'in pek çok bölgesinde atılıma geçen devrimci hareketin temellerini atan insanlardandı; Kızıldere'de katledilen akrabaları, çocukluk arkadaþları ve yoldaþları olan Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Ertan Saruhan ile birlikte.
Ziya Yılmaz, TİP sonrası dönemde THKP-C'nin kuruluþ sürecinde yer aldı, Genel Komite ve Merkez Komite üyesi oldu. Aynı zamanda THKP-C'nin Karadeniz bölge sorumlusu ve örgütün muhasebe sorumluluðu görevlerinde bulundu. Kuruluþ sürecinde, THKP-C'nin gerçekleþtirdiði banka soygunlarında görev aldı. İsrail Baþkonsolosu Ephaim Elrom'un kaçırılması ve öldürülmesi eylemlerinde bulundu. 29 Kasım 1971'de Mahir Çayan, Ulaþ Bardakçı, Cihan Alptekin ve Ömer Ayna ile birlikte Maltepe Askeri Cezaevi'nden tünel kazarak firar edenlerden birisiydi. Firar sonrasında, Arnavutköy'de Ulaþ Bardakçı'nın öldürüldüðü operasyonla eþ zamanlı olarak Fındıkzade'de gerçekleþen operasyonda güvenlik güçleriyle çatıþmaya girdi. Bu operasyonda MİT kurucusu Hiram Abas'ı yaralamıþ ve kendisi de yaralı olarak tutsak alınmıþtı.
28 Mayıs 1971'de düzenlenen bir operasyonla yakalanan Ziya Yılmaz, yaklaþık 15 yıl sonra, 21 Mart 1986 tarihinde Malatya E Tipi Cezaevi'nden tahliye olmuþtu.
Tutuklu bulunduðu süre boyunca 3 ayrı davadan hüküm giyen Ziya Yılmaz, farklı tarihlerde 2 kere idam cezasına çarptırılmıþ, bu idam cezalarından ilki Yargıtay da onanmıþ ve dosyası infaz onayı için TBMMye gönderilmiþti. Dosyasının TBMMde görüþülmek için sıra beklediði günlerde 1974 affının çıkmasıyla, cezası ömür boyu müebbet hapse dönüþtürülmüþtü. Yılmaz'ın infaz kanununa göre hesaplanan cezasının 13 Aðustos 1983'te dolduðu, yaklaþık 3 yıl fazladan yattıðı da tahliye kararına bilgi olarak eklenmiþti.
Elinizdeki bu kitap, tüm bu geliþmelere iliþkin, Ziya Yılmaz'ın kendi anlatımlarından derlenmiþ, Ziya Yılmaz'la ilgili tek kitap olma iddiasını taþıyor. Kronolojik bir hatta derlenmiþ çeþitli siyasal olay ve deðerlendirmelerin yanı sıra, sürecin baþ aktörlerinden olan Mahir Çayan ve Ulaþ Bardakçı gibi devrimcilerin insani yönlerini anımsatıyor, aktarıyor. Sol tarih yazımında sıklıkla deðerlendirilen kimi olayları kendi gözünden anlattıðı gibi bu güne kadar üzerinde pek konuþulmamıþ "Karadeniz Kır Gerillası" gibi kimi olay ve düþüncelere de ıþık tutuyor, Ziya Yılmaz.
Ve elbette, Türkiye sol tarihinin bir parça unutulmuþ devrimcilerinden olan Fatsa'lı Ziya Yılmaz; unutulmasın diye
Mezar taþında yazdıðı gibi: "Devrim için yaþadı, devrim için savaþtı".