Beschreibung

'Eðer günahlarından ders çıkarıp onları ‘iyiliðe' dönüþtürmeyi, hissettiðin piþmanlık ve vicdan azabının yangınında ruhunu güzelleþtirme arzusu ile tekâmülünü gerçekleþtirmeyi baþarabilirsen, iþte o zaman kiþiye ‘günahkar' denilmesinin arkasındaki ‘gizli Rahmet'i de anlarsın… Günahından ‘kar' edene ‘günah-kar' denir. Günah-kar günahlarından dolayı aczini görüp boyun eðmeyi, ‘yokluðu' yaþamıþ; Rabb'ine karþı duyduðu utanç ile varoluþ amacını gerçekleþtirme peþine düþmeyi öðrenmiþ, hatalarını ve isyanlarını ilahî hakikatini aþikar etmek için ‘bir dönüþüm vesilesi' kılmıþ kiþidir.'

Misafir'in sözleri bütün hücrelerimi adeta yakmıþtı. Günah-kar… Günahlarından dolayı duyduðu 'samimi' utancı ve piþmanlıðıyla Rabb'inin affı ve merhameti sayesinde 'kar' edip temizlenmiþ, böylece de yüceltilmiþ ruh… Aman Ya Rabbî! Bu ne muhteþem bir açıklamaydı…

Misafir üzüntülü bir sesle þöyle söyledi: 'Allah'ı takdir edemediler… O'nun kadrini, kıymetini gereði gibi bilemediler...'

İçimi derin bir utanç kapladı... Derin bir vicdan azabı...
Usulca, 'Ve ma kaderullahe hakka kadrihî...' dedim.
Gözlerime baktı: 'Allah'ı takdir edemediniz…'