Beschreibung

Almanya´da bir iþçi çocuðudur Adem. Daha on dördünde dertlerin altında ezilmiþ, güzel gözlü bir delikanlıdır. Memleket özlemi, daha doðrusu, memlekette kalan sevdiklerinin özlemi yakar yüreðini. En çok da daraðacına gönderilmek istenen, siyasi suçlu Adnan Abi´si için yanar. Yetmezmiþ gibi, okulda da iþler iyi deðildir. Ne öðretmeni sever onu, ne de sıra arkadaþı Melanie. Memleketteki o zehir gibi çocuk gitmiþ, yerine zayıfları inci gibi dizen Adem gelmiþtir.
İçine kapanır günbegün. Biraz açılsın, sosyalleþsin diye, babası onu Kenan isminde bir hemþerisinin yanına katar. Saðlam pabuç deðildir bu genç adam. Zaten Adem de ondan pek hoþlanmaz. Ama Kenan´ın kendisiyle birlikte uçuruma sürüklediði kederli güzel Gül ile vicdanlı bir genç olan Cemal´e hemen ısınır içi. Günler iþte böyle gelip geçerken, dertlerini paylaþtıðı tek bir dostu vardır Adem´in: Ren Nehri. Fırsat buldukça kıyısında uzun uzun yürüyüp, içinde ne var ne yoksa döker nehre. Bir gün mutluluklarını da paylaþabilmek umuduyla
Fakir Baykurt Almanya´da kaleme aldıðı Duisburg üçlemesinin bu ikinci kitabında, dizinin diðer romanları Yüksek Fırınlar ve Yarım Ekmek de olduðu gibi yine iþçi ailelerinin sorunlarına deðiniyor. Ancak bu kez sorunları, yine o her zamanki sahici, sıcak ve buruk bir tat bırakan üslubuyla, ikinci kuþaðın gözünden anlatıyor.