Beschreibung

Naci Komiser, Polis Akademisi'nde okurken çıkmaya baþladıðı ve daha sonra ayrıldıðı Belma'yı zamanla aklında bir saplantı haline getirir. Ona ulaþamamanın ezikliði ile her gün onun hayalini kurmaya ve hayal ile gerçek arasında gidip gelmeye baþlar. Bu saplantı sonucunda bir süre akıl hastanesinde yatmak zorunda kalır. Aynanın içinde gördüðü ve kendisine bile tam olarak açıklayamadıðı sanrıları, yaþadıðı ruhsal trajedinin bir yansıması olarak karþımıza çıkar; "... Aynadaki yansımasından yataðındaki hasta ismini ilk kez fark etmiþti, ama orada yazan isim hiç de tanıdık gelmemiþti kendisine; "Naci Mayef". Günlerdir karþısında kendini seyrettiði aynaya soruyordu; hasta kendisi miydi gerçekten? Ruhunda bu çift kiþiliðin sıkıþıklıðını yaþıyordu..." Ve tedavi sonrası normal hayatına döner. Ancak onun hayali yine peþini bırakmaz ve bu sorunu artık kökten çözmesi gerektiðini anlar. Belma'nın üniversitede okumakta olduðu Eskiþehir iline gider. Hüsranla sonuçlanan bu son görüþmelerinden sonra intiharın eþiðine gelir; "... Ve kendini tümüyle terk etmek üzere gözlerini yumdu. Terlemiþ olan sað el iþaret parmaðı tetikte titriyordu. Aslında tetikte olan onun eliydi. Ölüm yanı baþına oturmuþ ve onun gözleriyle bakıyordu Naci'ye. Sonra etrafı dinledi, ancak artık sadece kendi nefesini duyuyordu..." Bir komiserin gerçek hayat hikâyesinden esinlenilerek yazılmıþ bir romandır "Aynasız" ve kendi içinde esen fırtınaların dıþ dünyaya yansımasıdır aynı zamanda.