Beschreibung

Atatürk'ün baþ tacı ettiði, Cumhurbaþkanının bile dersine müdahale edemeyeceði kutsallıðı taþıyan öðretmenin kutsal dersleri sık sık iþgal edilmiþ, hesap sorulmuþ, yargıya taþınmıþtır. Dünyanın en fedakâr öðretmenleri, ederi düþük bir pul gibi oradan oraya postalanmıþ, sürülmüþ, aþaðılanmıþ, yaftalanmıþ, sıradanlaþtırılmıþtır. Ülkemizin aydınlanmasında, çaðdaþlaþmasında biricik yapı taþı olan öðretmenin sınırları çizilerek, yazboz tahtası eðitim sistemiyle dünyanın en fedakâr öðretmeni olmaktan çıkarılmıþ, devletin sistemli memuru konumuna getirilmiþtir. İdealist eðitim sistemi çökmüþ, bilgisinin doruðundaki öðretmenler adeta emekliliðe zorlanmıþtır.
'Eðitimdir ki bir milleti ya hür, baðımsız, þanlı, yüksek bir topluluk halinde yaþatır ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.' sözüyle yüreklerimize yazılan 'Baþ öðretmen' im; senin çizdiðin sistemi yerle bir edip milleti esaret ve sefalete sürüklemek isteyen kör olası zihniyet meyveye durdu.
İþte kısılmak istenen ton? Ellerinden öpülesi ilk öðretmenim, dünkü güçlü ıþıklar sizin ellerinizden yayıldı. Beni bugün öðretmen yaparak ülkemize taþıdı. Sizlere uzanan yılan diller lal olsun! Sizlere uzanan zalim eller kırılsın! Ne mutlu dündeki yüzlerden, bugünlere taþınan yürekleri dopdolu bilgi pencerelerine?
???..
Biz demokrasi savaþımı verirken teokrasi, ıþıklarını bir bir yakıyordu. Asıl savaþım þimdi baþlıyordu. İçime oturan öküzün keyfi yerindeydi. Ben mavilere dönmeliydim. Mavinin tonlarını döktüm tuvale. Özgür düþlerimiz hep olsun diye.
????..
Çok üzgünüm: Bu ülkenin mürekkep yalamıþları, bu ülkenin aydınları, akademisyenleri, bilim adamları ya intihar ediyor ya da beyin zarlarını çatlatıyor. Neden kara cahil, aklını oynatmıyor? Tevekkül ve kadercilikten?