Beschreibung

'Çok eski bir resme benziyordu ama içinde
o eski zamana ait ruh yoktu.'
Gürsel Korat, Sokakların Ölümü'nde yalnızca taþ duvarların, eski evlerin ve dar sokakların deðil; bir ülkenin belleðinin, sesinin ve ruhunun nasıl silindiðini anlatıyor. Çocukluk fotoðraflarından baþlayan bu yolculuk, Anadolu'nun kentlerinde kaybolan izlerin peþine düþüyor; yok edilen mahallelerin, sessizleþen meydanların ve unutulan sokakların tanıklıðını dile getiriyor.
Bir nostalji kitabı deðil bu; kaybolan kültürel dokunun ardından yazılmıþ güçlü bir aðıt ve uyarı. Sokakların yok oluþu, geçmiþle baðımızın da silinmesi anlamına geliyor..
Kapadokya merkezli bir noktadan, Kayseri'den yola çıkarak, sokaklardan, eski yollardan ve örenlerden geçip Kayseri'nin 'tektonik kardeþi' Pompei'ye kadar uzanan bir coðrafyanın sözleriyle konuþacaðım. 'Sokak' kavramı temel izleðim olsa da, sokaklardan geniþ meydanlara, uçsuz bucaksız yollara, denizlere ve daðlara ulaþıldıðını bilmiyor deðilim. 'Sokak gezgini' olarak yürüdüðüm bütün kentlerde, daðlara ve denizlere baktıðımda bile, sokaða ait izlenimler edinmek için yürüdüðümü belirtmeliyim.
...
Sokaklarını koruyan bir ülkenin 'vatan olabileceðini' düþünüyorum, sokaklarını yok eden bir ülkenin ise kanımca bir barınaktan öte anlamı bulunmuyor.