Beschreibung

Hayat hepimizi kendimiz olmaktan, insan olmaktan çıkardı. Çünkü bugünkü dünya, deli bir dünya. Suyun tadının da, sesinin de hüzünlü bir efsaneye dönüþtüðü; toplumsal öfkenin ve diðer insani duyguların sokaklara püskürtülen sakinleþtiricilerle kontrol altında tutulduðu; ayrımcılıðın, acımasızlıðın ve kayıtsızlıðın sıradanlaþtıðı; kültürün ve dilin neredeyse öldüðü; insan bedeninin bile devlet eliyle küresel ranta dönüþtürüldüðü karanlık bir dünya ve bu karanlıðın kuytusunda parlayan sıra dıþı bir aþk hikâyesi... Gülayþe Koçak, koca bir gezegenle birlikte geleceðini de sakatlayan insanoðlunun olası kaderine bakıyor Siyah Koku'da; en kötü ne olabilir, diye soranlara, o kadarını da yapamazlar, diye cevap verenlerin kaderine: Bugünün acı gerçeklerinden de izler taþıyan ürpertici bir ekolojik distopya... 'Bu heykel, halkımızın vatan sevgisiyle kahramanca sunduðu deðerli bedensel katkılarıyla dikilmiþtir!' diye gürlüyor Bakan. 'Yurtdıþındaki nice prestijli müzelerde ve sanat galerilerinde Biz gözlerinden, Biz'im gözlerimizden oluþturulmuþ nice deðerli sanat eseri sergilenmekte... Gözlerimiz bütün dünyayı geziyor, bütün dünyayı görüyor! Dünya gözlerimizden korksun!' diye iftiharla anlatıyor.