Beschreibung

Küçük Yalçın'ın, dedesinin köþkünde baþlayan piyano merakı, yazarın etkileyici ve gizemli üslubuyla þöyle anlatılıyor: Yalçın, kulaklarına inanamıyordu. Doðru mu duymuþtu? Elbette doðru duymuþtu. Artık Yalçın da piyano çalacaktı. Belki daha sonra ablası Emine gibi keman dersleri de alabilirdi. Doðruca odasına gidip hayaller kurmaya baþladı. O gece sabahı zor etti. Bir türlü gece bitmiyor, gece bitse bu sefer sabah gelmek bilmiyordu. Bütün derdi yarının olması, güneþin doðması, sabah olunca dedesinin evine öteki evden eski piyanonun gelmesiydi. O gece, bu hayalleri kurarak gözlerini kapadı ve derin bir uykuya daldı. Sadece Yalçın deðil elbette okurun merak edeceði... Yalçın'ın aðabeyi Kerim'in keman dersleri de ayrı bir merak ve macera konusu genç okurlar için. Yazar, Yalçın'ın babasını neden özlediðini de ayrı bir heyecanla anlatıyor. Sizi heyecan ve merak dolu "Piyano Çocuk" ile baþbaþa bırakalım.