Beschreibung

Elinizdeki kitap
Hikmetli sözler söylerdi. Þaþırırdım onun bilgeliði karþısında. Ne güzel sabrederdi. Hüzün dalga dalga hep gözlerinde gezinir, bizden gizlerdi üzüntüsünü. Sesimin dalgaları, titreyiþleri, kırgın, küskün halleri onun yüreðindeki merhamet tellerini nasıl da titretirdi. Anlardı. Her þeyi anlardı. Yaslandın mı umut gibi, sardı mı dað gibi olurdu.
Göçler vardır. Çeþit çeþittir. Hicretler serilir önümüze olur olmadık zamanlarda. Sürgünlere uðrarız. Ve bizler birer sürgün oluruz aslında. İþte bu iç göçleri yapmak için, yüreði eðitmek, nereye ve niçin gittiðinin bilincinde olmak gerekir. Anlamlı ve duyarlı yolculukların yolcusudur hicret eri. Nereye ve niçin gittiðini bilir. Nelerden, niçin vazgeçtiðinin bilincindedir. Yürüyüþleri Onu, bulmanın kutlu kapısına getirecektir. Bulmak için yollara düþer. Yol uzun, menzil uzaktır. Ama arayanlardır bulanlar. Yürüyüþler gece ve gündüz çileli seferler gibi sürüp gider...
Gecelerin seferleriyle derin dualara gömülürken, yükleniriz gündüzün azıðını... Geceler olmadan, gündüzün aydınlıðı yansımaz gönül aynamıza. Gecenin bereketi, saðaltıcı, diriltici soluðu olmadan çıkamayız gündüzün uzun koþularına... Nihayetinde bir gece yürüyüþü olan İsra, Miraçlara taþır, girdaplara dolanmıþ, hayatın yorgun sularında rotasını þaþırmıþ yüreklerimizi. Menzillere taþır. Bilinmezlerin odaðından, bilinenin, yegâne gerçeðin, sırlı aydınlıklarına taþır yüreklerimizi...